Xavier Léon Black Muggle* Bir rütbe edinebilmek için puanlamaya başvurunuz.
Mesaj Sayısı : 49 Lakap : Lee ~ Lèon ~Xavi Kayıt tarihi : 29/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (96/100)
| Konu: Xavier Léon Black C.tesi Ağus. 29, 2009 12:44 am | |
| Xavier Léon Black 21
- Spoiler:
Constantine yine evindeydi. Aslında burayı pek sevmiyordu. Ama yine de o daha insancıl olmaya çalışıyordu. Başlarda bu laneti üstünde istemiyordu. İlk dönüştüğü gece duygularının hâkimiyetini kontrol edemeyip sevgilisini öldürmüştü. Bu yüzden kendinden nefret ediyordu. Onun ölümü gözünün önünden gitmiyordu. Ama sonra böyle davranarak daha da zararlı bir hale geldiğini fark etti. Ve kendine acı çektirerek hiçbir yere varamayacağını anlamıştı. Ve kendi türü gibi davranmaya başlamıştı.Acıktığını hissetti. Ve evinin 12 km uzağındaki kasabaya gitmek için siyah Land Rover LRX Constantine atlayıp gaza bastı. Kısa bir süre sonra oraya varmıştı. Kasaba girip ; "Merhaba en taze hangisi acaba?" diye sordu kıymaları gösterirken. Adam en köşedekini alıp paketledi ve gülümseyerek poşete koydu. Constantine parayı ödeyip poşeti aldı ve arabasına bindi. Eve dönüş yoluna saptı. Dışarısı çok güzeldi. Radyonun sesini kıstı ve camını açıp arabanın hızını azalttı. Buranın tadını çıkararak ilerlemek istedi. Uzun bir süre sonra evi görüş alanına girmişti.Tam evinin yanındaki ormandan çığlıklar geldi. Arabasını yolun kenarına park edip sesin geldiği yöne doğru hızlı hızlı ilerlemeye başladı. Hava da yavaş yavaş kararıyordu."Hay aksi.!" diye düşündü. Ama orada neler olduğunu halen merak ediyordu. Ağlama ve haykırışlar artıyordu. Koşmaya başladı. Ve ormanın derinliklerine doğru ilerledi. En sonunda sesler azaldı. Gelmişti. Karşısında sarhoş iki adam ve yanlarında da bir kız vardı. Adamlar bu kıza tecavüz etmeye çalışıyorlardı. Constantine bunu anlamıştı. Çünkü kız ağacın hemen yanında elbisesinin eteği paramparça olmuş saçı başı dağınık ve yalvaran gözlerle Constantine'e bakıyordu. Constantine sinirle bu iki ayyaş adama baktı. Adamlardan biri saldırmaya çalışırken Constantine adamı bileğinden yakalayıp bileğini kırdı. Sonra hızla arkasına geçip boynunu kırdı. Diğer adam afallamış bir şekilde ona bakarken onu da boğazına yapışıp boğdu. Ve onunda cansız bedeni yere düştü. Constantine bedenlere baktı ...ve sonra kızın korkmuş yüzüne. Tam ona yardım etmek için ilerlemeye başladığında birden acı hissetti. Kaburgalarını kırmaya çalışan , derisini yırtıp geçen ... Dönüşüyordu. Gökyüzüne baktı. Ay her zamanki görkemiyle tepedeydi. Parlıyordu. Ve Constantine ormanı delip geçen bir kükremeyle dönüşümünü tamamladı. Kızın halen şaşkınlıkla onu izlediğini sonradan fark etti. Ve ona doğru yürümeye başladı. Kız çığlık attı. Constantine bu çığlıkla duraksadı. Bu çığlıktan korkmamıştı. Ama bir anısını canlandırmıştı. Bu sevgilisini öldürdüğü geceyi anımsattı. O da az önce elini tutup gözlerine baktığı sevgilisinin kucağında ki parçalanmış bedeni ile şok olmuştu. Ve kızın bu çığlığı o günü anımsattı. Ve kızın durumunu görünce kükremelerine devam ederek oradan uzaklaştı. Koşmaya başladı. O kızdan uzaklara. Çünkü gerçekten de çok açtı. Ve karşısına bir araba çıktı. Bu küçük bir arabaydı. Hemen oraya gitti. İçinde gençler vardı. İçki ,sigara ve uyuşturucu. Keyif yapıyorlardı. Constantine camı bir eliyle parçalayıp birini camdan dışarıya çıkarttı. Diğer 2 tanesi ne olduğunu anlayamadan onlar da öldürücü darbeleri yemişlerdi. Constantine açlığını giderdi. Ve ormanda ilerlemeye devam etti. Aklı halen o kızdaydı. Ama yine de onu düşünmemeye çalışıyordu. Açlığını gidermişti. Aradan uzun zaman geçti. Ay yerini kızıl çizgiler ve güneşe bırakırken Constantine de değişmeye başlamıştı. Gece avladığı çocuklardan birinin kotunu üzerine giydi. Ve kızın önceden bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladı. Onu merak ediyordu. Ormanın derinliklerine doğru ilerledi. Ve yerdeki kan izlerini fark etti. Bu izleri izlemeye başladı. En sonunda yerdeki kanın bittiğini fark etti. Bu o kız olmalıydı.. Birisi onu avlamış olmalıydı. Kızın cansız bedenini göremeyince şaşırdı. Ama o buydu. Bir canavar. Kendi yapmasa bile aynı türden başkaları avlayacaktı. Bu doğanın kanunuydu. Bunu düşününce gülümsedi. İnsanların bu kanundan haberleri olmadan yaşayışlarını izlemek ona komik gelirdi. Ve arabasına doğru ilerlemeye başladı.Arabasına bindi ve kontağı çevirdi. Çevirmesiyle beraber arka koltukta bir kıpırtı oldu. Constantine hemen arkasını döndü. Ve O nu gördü. Evet kız ölmemişti. Şimdi de arka koltuğunda duruyordu. Ne diyeceğini bilememişti Constantine. Onu dönüşürken görmüştü. Bu yüzden bu güne kadar saklanmış olan kimlikleri açığa çıkamazdı. Ama kız Constantine den önce davranıp"Senden sadece bir konuda açıklama istiyorum. İstersen beni öldürürsün. Neden en başında beri öldürmedin?"Constantine bu soruya şaşırmamıştı. Yanındaki koltuğu gösterip oturmasını işaret etti. Kız dediklerini harfiyen uyguladı. Ve yüzünde gülümsemesiyle gaza bastı.
| |
|
Oliver H. Whisper Müdür | Tılsım-Muska Profesörü
Mesaj Sayısı : 328 Lakap : Oll, Hec, Who Kayıt tarihi : 28/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (100/100)
| Konu: Geri: Xavier Léon Black C.tesi Ağus. 29, 2009 1:19 am | |
| Uzunluk: 14/20 İyi ama olayları çok çabuk bitirmişsin.. Betimleme: 17/35 Daha fazla olabilirdi nerdeyse hiç yoktu. Cümleler çok kısa bir şekilde oluşturulmuş, Türkçe'nin sana sağladığı nimetlerden pek yararlanamamışsın. Renk uyumu: 12/15 Güzeldi ama okumakta biraz güçlük çektim.. İmla Kuralları: 14/15 Pek fazla bir şeye rastlamadım sadece cümle başında Ve kullanılmaz.. Noktalama: 14/15 Bu konuda da hatan yok, birkaç yerde gözüme bir şeyler çarptı o kadar.. Toplam: 71 | |
|