Sıcaklardan bunalmış halde yatağında yatıyordu Alléc. Bu aralar hiçbir şeyden mutlu olamıyordu. Hiçbir şeyden zevk alamıyordu. Hatta kuzeniyle çıktığı seyahatlerden bile sıkılır olmuştu. Köklü bir değişikliğe ihtiyacı vardı. Son 3 senesi nerdeyse hep aynı geçiyordu.
Yarısı kırılmış eski aynanın karşısına geçti ve kendini izledi. Aynada bakan surat sanki başka bir gezegenden gelmiş gibiydi. O anda nefret etti. Ve birşeylerin farkına vardı. Yenilenme vakti gelmişti. Silkelenmeliydi. Dışarı çıkmalı, biraz hava almalıydı.
Dışarıda, her dakika artan sıcaklığa meydan okuyarak kendini attı sokağa genç cadı. Aklına gidecek bir yer gelmedi. Knockturn yoluna gidebilirdi. Yalnız fazla uzaklaşmak istemiyordu. Veya da uzaklaşmak iyi gelirdi. Bayağadır uğramıyordu oralara. Gidecek yere karar verdikten sonra asasını çıkardı ve o tanıdık hissi birkez daha yaşadı...
Fazla değişmiş görünmüyordu Knockturn. Bıraktığı gibiydi. Her biri su götürmez gerçek olan karanlık ruhlarıyla, caddede usulca dolaşıyorlardı. Alléc ' in buradakilerin neredeyse tamamını tanıyordu. Herbirine başıyla hafifçe selam veriyor, daha samimi olanlarla da ufak sohbetler ediyordu. Yorulmuştu konuşmaktan. Çekildiği inzivadan beri bu kadar konuştuğunu hatırlamıyordu. Ama dinlenmek onunda hakkıydı. Birazcık kar yağsa. Herşey mükemmel olacaktı.
Susadı. Canı dayanılmaz biçimde içki istiyordu. Bugün yenilenmesinin şerefine her zaman içtiğinden biraz daha fazla içebilirdi. Sorun olmazdı onun için. Gideceği yeri biliyordu. Kemik torbası gençliğinden beri favori mekanıydı.
İçerisi fazla kalabilık değildi. Girişte iki çift oturuyordu. Alléc ' e selam verdiler. 4. Slytherin öğrencileriydi. Severdi onları. En çokta kişiliklerini.
Kendine bir masa seçti. Fazla göz önünde değildi. Ama fazla kuytu bir yerdede değildi. Öğrenci olduğu zamandaki masasına oturdu. Ve arkası dönük sarı saçlı kıza;
" Hey bakar mısın ? " dedi. Kızın arkası dönüktü. Ama bir yerlerden aşina geliyordu. Kız hafifçe döndü ve Alléc ' e baktı...