HCBO Role Play Game
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
John L. Sephiroth Nqqlnl
HCBO Role Play Game
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
John L. Sephiroth Nqqlnl
HCBO Role Play Game
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 John L. Sephiroth

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
John L. Sephiroth
Muggle* Bir rütbe edinebilmek için puanlamaya başvurunuz.
Muggle* Bir rütbe edinebilmek için puanlamaya başvurunuz.
avatar


Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 02/09/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
John L. Sephiroth Left_bar_bleue78/100John L. Sephiroth Empty_bar_bleue  (78/100)

John L. Sephiroth Empty
MesajKonu: John L. Sephiroth   John L. Sephiroth I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 02, 2009 3:36 am

Rose açlıktan simsiyah olmuş gözleriyle ormana gitmişti. Ama avlanmak için değil, tek başına kalıp düşünmek için... Nefes almıyordu, gözlerini kırpmıyordu. Artık hiçbir şey yapmak istemiyordu. Bir ağacın dibine çömeldi. Elleriyle bacaklarını sarıp birleştirdi. Başını öne eğdi. Bitmişti, artık Emmett yoktu. Volturilerden nefret ediyordu. Güzel, sarışın bir kadının maymun adamını elinden almışlardı. Yenilgiye uğramışlardı Cullenlar... Ailedeki tüm özel gücü olan vampirleri ele geçirmişlerdi. Edward, Bella, Alice, Jasper... Hatta Rose'un küçük bebeği Reneésme'yi bile. Onlar eşleriyle gitmişlerdi. Rose'un ise artık bir eşi yoktu. Savaşta Emmett'i kaybetmişlerdi. Onu gözünün önünde yakıp küle çevirirlerken Rose hiçbir şey yapamamıştı. Tek bir şey bile. Öylece durmuştu. Keşke onu da öldürselerdi. Onu da parça parça yapıp yaksalardı keşke. Cehennemde birlikte yanarlardı tekrardan Emmettle. Böylesi daha iyi olurdu. Onsuzluk ile başa çıkamıyordu Rose. Önünde sonsuzluk vardı ama Emmett olmadan bir anlamı yoktu. Şimdi Edward'ın Bella'yı öldü zannederek kendini tehlikeye atmasını anlayabiliyordu. İntahar... Kulağa hoş geliyordu. Artık bir anlamı yoktu hayatının Rose'un. Bir an önce gitmeliydi bu Dünya'dan. Emmett'in yanına gitmeliydi. Oraya... Rose esen rüzgarın tenine değmesiyle irkildi ve ayağa kalktı. Artık eskisi gibi giyinmiyordu. Şimdi üstünde paçavra iki eşya vardı. Ayakları çıplaktı ama bunu umursamıyordu bile. Zeminin onun irkilmesini sağlamasını seviyordu. Gidecekti... Emmett'e gidecekti. Ona doyacaktı sonsuzlukta. Yana yana sarılacaktı ona. Yapacaktı, evet. Evde kimse yoktu. Carlisle ve Esme çocuklarını kaybettikleri için üzgündüler ve onlar da başka bir yere gitmişlerdi. Rose yalnız kalmak istediğini söyleyip başka bir ormana girmişti. Şimdi eve dönüyordu. İnsanüstü bir hızla koşuyordu. İnsanlar hızından onu göremiyorlardı bile. Kısa sürede eve vardı. Kapıdan girdiğinde beyaz, ferah salon karşısındaydı. Bu salon artık ona dar geliyordu. Mutfağa girdi. Dün gibiydi... Edward'ın Bella'yı ilk eve getirişiydi. Emmett, Rose'un yanındaydı. Ona dokunuyordu. Rose her dokunuşta rahatlıyordu. Eğer şimdi insan olsaydı, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olurdu. Düşüncelerinden sıyrılıp eline bir kağıt ve bir de kalem aldı." Emmett'siz yaşayamıyorum Anne, Baba... Sizleri herşeyden çok sevdiğimi unutmayın. Gidiyorum, gelmemek üzere..." yazdı mükemmel el yazısıyla. Odaya girince görülebilecek bir yere koydu. O da Volturi'lere gidiyordu. Edward'ın yaptığının aynısını yapacaktı. Forks'dan İtalya'ya kadar koşarak gitti. İnsanları umursamadı, nasıl olsa ölecekti. Ölüm kelimesi ne zaman bu kadar güzel bir kelime olmuştu? Emmett.. Onu düşünüyordu Rose. Ona sarılışını, onu öpüşünü... Ulaşacaktı sonunda ona. Tekrar sonsuzlukta acı çekerek de olsa beraber olacaklardı. Tam zamanında gelmişti. Güneş tam tepedeydi. Artık vücudu bir eLmas gibi parıLdıyordu. İnsanlar hayret içinde Rose'a bakıyordu. Bir yandan da Rose'un gözlerinin altındaki morluklardan ve simsiyah olmuş gözlerinden korkmuşlardı ve yüzlerinde dehşet ifadeleri vardı. Arkasına döndüğünde dört siyah cüppeli adam gördü. Bunlar Aro, Caius, Alec ve Marcus olmalılardı. Onu kollarından tutup yeraltına götürüyorlardı. Kolları acıyordu Rose'un, ama umrunda bile değildi artık. Herşey sona erecekti nasıl olsa. Herşey... " Uzatmayın artık. Öldürün beni! " diye haykırdı Rosalie. Bir an önce bitsin bu iş istiyordu. " Madem öyle istiyorsun, öyle olsun bakalım." dedi Aro ciddi bir sesle. Bir Cullen daha gidiyordu işte... Emmett'e gidiyordu. Hayatının aşkına. Sivri dişleri teninde hissetti Rose... Sonra da bir yanma hissi. Bitmişti artık. Herşey Emmett içindi. Emmett'e gidiyordu. Bir sefer daha sonsuzlukta beraber olacaklardı. Son kez fısıldıyarak "Emmett" dedi ve bu dünyadan yok oldu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Oliver H. Whisper
Müdür | Tılsım-Muska Profesörü
Müdür | Tılsım-Muska Profesörü
Oliver H. Whisper


Mesaj Sayısı : 328
Lakap : Oll, Hec, Who
Kayıt tarihi : 28/08/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
John L. Sephiroth Left_bar_bleue100/100John L. Sephiroth Empty_bar_bleue  (100/100)

John L. Sephiroth Empty
MesajKonu: Geri: John L. Sephiroth   John L. Sephiroth I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 02, 2009 3:47 am

Uzunluk: 12/20
Betimleme: 26/35 Hazır karakter yerine başka karakterler yaratsaydın ve daha farklı bir kurgu olsaydı daha iyi..
Renk uyumu: 13/15 Beyaz göz yoruyor siyahın üstünde..
İmla: 13/15 bazı yerlerde 'l' yerine 'L' kullanmışsın..
Noktalama: 14/15

Toplam: 78 Puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hcbo.roleplaylife.net/lejant-f6/oliver-h-whisper-t121.htm
 
John L. Sephiroth
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tommy John Wymfire~~
» Edward John Darkness
» Tommy John Michael Cullen ~~

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HCBO Role Play Game :: Site Hakkında || Genel :: Rpg Puanlama-
Buraya geçin: