Kitabın son satırını da dikkatli bir şekilde okudu Victoria. Sayfanın kenarını ufak bir hamle ile kıvırdı ve bir daha okumak üzere tozlu kütüphanesine yerleştirdi. Victoria, kitaplarının zarar gördüğünü düşündüğü üzere kitaplarını asla bir kenara, masaya yada herhangi boş bir yere bırakmazdı. O canlı ya da cansız varlıkların mutlaka ait oldukları bir yerleri olduklarını düşünürdü ve bu yüzden hiç üşenmeden okumakta olduğu kitaplarını mutlaka kütüphanesine yerleştirirdi. Camdan içeri doğru süzülen güneşin sarımsı tonları gözlerini kırpıştırmasına neden olmuştu. Odada ki tozlar daha görünür bir hal almıştı bu doğal ışık sayesinde. Güneş batmak üzereydi ve Victoria’nın en sevdiği an buydu. –Günün bitimine yaklaşmak- Günün bitmesi demek; yeni bir günün başlaması demekti onun için. Yeni günün başlaması ise, gelecek için yapılması gereken en iyi şeydi. İnce topuğunun çıkardığı narin ses ile cama doğru yavaşça birkaç adım attı. Etrafa bakınmaya başladı boş ve kusursuz gözleriyle. Sabah esen tatlı rüzgarın, şuanda hırçınlaştığını görünce dışarı çıkma isteği belirdi içinde. İnce, dantelli işlenmiş perdeyi hızlıca çekti ve kendisini dışarıya attı. Durduğu yerden birkaç derin nefes aldı. Sanki, yüz yıllardır dışarı çıkmıyormuşçasına sevindirdi bu tatlı, serin hava onu. Rüzgarın hırçınlığı daha da sertleşmeye başladığında saçları gözlerinin önüne geliyor, onu rahatsız etmeye başlıyordu. Yavaş ve emin adımlarla yürümeye başladı. Etrafında kimse denilmeyecek kadar az sayıda insanlar vardı. Hepsinin yüzünde ayrı bir şekil ayrı bir maske yer alıyordu. İnsanların yüz ifadelerini incelemek ve ruh hallerini tespit etmek gibisi yoktu onun için. Kimi zaman ne kadar yanılsa da en sevdiği ve uğraştığı ve uğraştığına da değdiğini düşündüğü bir alışkanlıktı onun için. Güneşin batışını izlemek için gidebileceği tek yer göl kenarıydı. Kısa yürüyüşü ardından göl kenarına varabilmişti. Göl kenarında kimsecikler yoktu. Buraya genelde öğlen gelir, güneşin yanıcı sıcaklığıyla kavrulurdu insanlar. Oysa buranın asıl zamanı ve zevki gün batımına yetişmekti. Göle iyice yaklaştı ve kenarda bulunan kayalıklara oturdu. Sırtına vuran rüzgar bu sefer onu hoşnut etmeye başlamıştı. Önüne gelen saçlarını kulağının arkasına attı. Yüzünde tatlı bir tebessümle, güneşin batışını izledi…