|
|
| Beklenmeyen Aşk | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Melodia Lauren Waldorf 4. Sınıf Ravenclaw
Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 31/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (77/100)
| Konu: Beklenmeyen Aşk Perş. Ekim 01, 2009 12:29 am | |
| Biraz önce olanların şokunu hala atlatamamıştı Melodia. Ağlamaktan gözleri şişmiş, kıpkırmızı olmuştu, yüzü ıpıslaktı. Göle eğilip yüzünü yıkadı ve arkadaki büyük ağaca, Héather’ın yanına yaslandı. Olanlar onu öylesine sarsmıştı ki, öpücük, taciz, sonrasında Héather’ın gelmesi ve yumruklar… Ve tabi şu söz vardı bir de; “Benimle geliyorsun. Artık kaçış yok. Ne olacaksa olup bitmeli” Belki O gelmese çok daha iyi olurdu, Ethan’dan kendisi kurtulsa ve O bütün bu olanları görmese… O kadar utanıyordu ki, bir de onu sevdiğini söylüyordu kendi kendine. Neydi bu yaptıkları? O’nun yüzüne nasıl bakacaktı şimdi, o önemsemeyecekti belki ama Melodia kalbindeki o çocuğu aldatmıştı aslında, Héather’a olan sevgisine ihanet etmişti. Gözlerinden yaşlar yavaş yavaş akmaya, sessiz sessiz ağlamaya başlamıştı. Son zamanlar ne hale gelmişti böyle? O güçlü, her şeye göğüs geren kız gitmiş, bir sulu göz gelmişti. Aşk böyle yapıyordu demek adamı. Kafasını vücuduna doğru çektiği bacaklarının arasına sakladı, Héather onu yeterince kötü durumlarda görmüştü zaten, daha fazlasına gerek yoktu. “Teşekkür ederim Heat.” dedi kafasını gözyaşlarıyla ıslanmış, heyecandan, utançtan veya belki de biraz önce yaşananlardan dolayı hızla titreyen dizlerinin üstünden kaldırmadan. Aslında söylemek istediği o kadar çok şey vardı ki ona, ama konuşamıyordu işte. Ağzından dökülen kelimelerle birlikte, gözyaşlarını daha fazla saklamayı başaramayacağı biliyordu | |
| | | Héather T. Stéinez 4. Sınıf Gryffindor
Mesaj Sayısı : 23 Lakap : Héat, Héa . Kayıt tarihi : 11/09/09
Rp Puanı Rp Puanı: (86/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Perş. Ekim 01, 2009 1:11 am | |
| Durum, Héather için o kadar karışık ve hayal kırıklığıyla doluydu ki bir şey söyleyemiyordu. Ortam sessizdi. Yağmur hafifçe çiseliyor, Héather ve Melodia ' nın saçlarında güzel birer pırıltı olarak kalıyorlardı. Düşünme yetisini kaybetmişti. Hiçbir şey düşünemez olmuştu. Ne düşüneceğininde bilincinde değildi. Ama gerçek olan Melodia ' nın gözlerinden akan yaşların Héather ' ın içini acıtmasıydı. Gözlerinin önünden gitmiyordu gördükleri. Ethan ' nın yüzündeki aptal sırıtış, Melodia ' nın yüzündeki acı dolu ifade ve Ethan ' nın Melodia ' nın gömleğinde gezintiye çıkmış eli... Kafasını sağa sola salladı. Melodia onun herşeyiydi. Geçmişi ve geleceğiydi. Kaybedemezdi onu. Bir takım hatalar yapmış olabilirdi ama ölürdü Héather Melodia ' yı hayatından çıkarırsa. Çıkaramazdı ki, beceremezdi bunu. " Daha görüşmeyelim. " diyemezdi. " Arkadaş olmayalım " hiç diyemezdi. Héather artık duygularından çok emindindi. Melodia ' ya öyle geri dönülemez bir şekilde aşıktı ki. Hiç hissetmediği kadar çok. Duyguları sığmıyor, adeta bir nehir gibi taşıyordu. Bağırmak istiyordu etrafa. ' Melodia benim ' diye. Ama hepsi o kadar imkansızlık ve umutsuzluk doluydu ki, nasıl konuşacağını bile kestirememekteydi. Ne demeliydi ? Nasıl konuşmalıydı ? Kesinlikle sert olamazdı, ama kalbinin bir tarafının hala kırık olduğunu hissediyordu. Melodia ağlıyordu. Héather ' ın içi acıyordu. “Teşekkür ederim Heat.” dedi mahcup bir sesle. Zangır zangır titreyen dizlerini kontrol altına almaya çalışıyordu Melodia. İçinden Melodia sarılmak ve ' Herşey bitti tatlım ' deme dürtüsünü bastırmaya çalıştı. Kırgındı, çünkü Ethan ' nın yerine Héather ' ın dudakları olmalıydı onlar. Üzgündü, Melodia ağlıyordu. İstemediği şeylere maruz kalmıştı. Belkide tek suç Héather ' ındı. Ne olurdu sanki biraz daha erken uyarsaydı onu. Bunları yaşamadan biterdi herşey. Héather biliyordu Melodia ' yı böyle bir sonun beklediğini. Héather ' daydı tüm suç. Daha önce söylemeliydi. Bir şekilde söylemeliydi işte... Melodia ' nın omuzlarına koluna attı ve sıkıca sardı onu. " Benim suçum Melodia. O iğrenç herifin nasıl biri olduğunu biliyordum. Bugün sana bunları söylecektim. Fakat keşke daha önce söyleseymişim. En azından hiç birimiz bunları yaşamazdık. Özür dilerim. Affet beni. " derin bir nefes aldı ve hızlıca geri bıraktı. Kolunu rahatsızca çekti. Bir sevgili gibi olmasa da bir dost olarak yanında olduğunu söylemeliydi. " Ne olursa olsun yanındayım. Unutma lütfen. " Héather dilinin ucuna gelen kelimeleri yuttu. Melodia ' ya baktı umut dolu gözlerle. Belki affedebilirdi. Tüm suçları ve günahları üstüne almaya hazırdı Héather. Yeterki Melodia üzülmesin. | |
| | | Melodia Lauren Waldorf 4. Sınıf Ravenclaw
Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 31/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (77/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Perş. Ekim 01, 2009 3:14 am | |
| "Benim suçum Melodia. O iğrenç herifin nasıl biri olduğunu biliyordum. Bugün sana bunları söyleyecektim. Fakat keşke daha önce söyleseymişim. En azından hiç birimiz bunları yaşamazdık. Özür dilerim. Affet beni.” diyerek kolunu omzuna atmıştı Héather. O hiç bitmesini istemediği, Héather ona sarıldığı andan hemen sonra kollarını omzundan çekmişti. Hâlbuki ona sarılırken o kadar mutluydu ki. Ayrıca ne demişti o böyle, her şey onun suçu muydu? Ona yardım etmekten başka hiçbir şey yapmamıştı. "Ne olursa olsun yanındayım. Unutma lütfen." demesiyle birlikte kendini kaybetti Melodia. Ona karşı o kadar iyiydi ki! Biliyordu böyle olacağını, Ethan’a dayanmaktan yorulduğu zaman Héather’ın ona böyle şefkat gösterip kendine daha da âşık edeceğini. Hızla ona döndü ve sıkıca sarıldı. Başını göğsüne yaslamış, hıçkırıklarla ağlıyordu şimdi. Bu kadar duygusal şeyler duymaya alışık değildi, hep hayal etmişti aslında bunları. Birinin onu gerçekten düşünmesini… “Saçmalama! Senin hiçbir suçun yok. Orda gelip bana yardım etmekten başka hiçbir şey yapmadın. Hem onun beni öpmesine, hatta ellemesine izin veren de benim. Ama umarım sen beni affedersin. Sadece seni unutmaya çalışıyordum, ne yapacağımı bilemedim ve…” Söylediği her kelimeyle birlikte hıçkırıkları daha da kuvvetleniyordu. Ona itiraf etmiş sayılırdı, kalbi her zamankinden de hızlı çarpıyordu artık. Bu yaşananlardan sonra hislerini içinde tutması bir anlamı yoktu. Onu ölesiye seviyordu! O istemese bile onun için savaşmaya hazırdı artık. Vereceği tepkiden korkarak, yavaş yavaş biraz daha sokuldu ona, elleriyle hala akmakta olan gözyaşlarını sildi ve ve ona tekrar sarıldı. | |
| | | Héather T. Stéinez 4. Sınıf Gryffindor
Mesaj Sayısı : 23 Lakap : Héat, Héa . Kayıt tarihi : 11/09/09
Rp Puanı Rp Puanı: (86/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Perş. Ekim 01, 2009 3:37 am | |
| Héather sakince gölü izlemeye devam ediyordu. Onu seviyordu. Gerçek buydu. Birlikte olmalılardı. Evet bu da gerçekti. Ve artık Héather duygularını söylecekti. Herkesi karşısına almaya hazırdı. Gelen tepkilere hazırdı. Melodia ' da yanında olacaksa aşılamayacak engel tanımıyordu hayatta. Kimseleri takmadan, bakışları ve düşünceleri görmezlerden gelerek devam edebilirlerdi. Geleceğe güçlü adımlar atabilirlerdi. Héather hislerine çok güvenirdi. Hiçbir zaman yanıltmamıştı hisleri onu.. Şimdide hissediyordu ki Héather ' ın kesinlikle ruh ikizi Melodia ' ydı. Melodia ' ya o kadar bağlıydı ki. Artık birşeylerin değişmesini çok istiyordu. Bir dosru olarak ona istediği dokunamazdı, bakamazdı, ruhuna yerleştiremezdi tam olarak. İşine işleyemezdi o güzel bakışları. Olamazdı, imkansızlaştırırdı dost olmak. Dostluk, kardeşlik, yargıları arkasında bir takım değerleri sürükler. Bunu kabulleniyorsa, gereklerini de yapman gerekir. Eğer gerçek bir dost olmak istiyorsan. Artık rüyaları gerçek yapmak üzereyken Melodia ' nın kadife sesi hayal aleminden kopardı Héather ' ı. “Saçmalama! Senin hiçbir suçun yok. Orda gelip bana yardım etmekten başka hiçbir şey yapmadın. Hem onun beni öpmesine, hatta ellemesine izin veren de benim. Ama umarım sen beni affedersin. Sadece seni unutmaya çalışıyordum, ne yapacağımı bilemedim ve…” Héather ' ın kalp atışları hızlandı, yüzüne ateş bastı. Kalbi artık içinde patlarcasına çarpıyordu. Elleri, Melodia ' nın giderek şiddetlenen yağmurdan nasibini almış saçlarına uzandı. Yavaş yavaş okşamaya başladı. O kadar duygusal bir an yaşıyorlardı ki. Bu an çok güzeldi. Geçen birkaç dakikadan sonra Melodia gözlerini silmiş, ve Héather ' a biraz daha sokularak sarılmıştı. Héather içinden " Tam zamanı. Hadi. " diyerek içinde bir yerlerde kaybolmuş sesini bularak çıkardı ve " Unutma beni. Hiç unutma. Sensiz yapamayacağım Melodia. Sana öylesine bağlandım ki. Seni öylesine seviyorum ki. Sen benim.." söylemekte zorlanıyordu. Uzunca bir aradan sonra böyle şeylere çok yabancı kalmıştı. Ama artık ne istediğini biliyordu ve bunu söylemekten vazgeçmeyecekti. " Ahh Melodia. Sen... Seni seviyorum. Çok hemde çok. Tamam anlarım istemezsen ama lütfen. Bitirmeme izin var. Seni seviyorum. Hayatımın anlamı sen olmanı istiyorum. Bir tek sen. Herşeyim olur musun ? Benim Melodia ' m olur musun ? " herşeyi bir çırpıda söylemişti. Artık bitmiş ve gitmişti. Şimdi Melodia söylemeliydi. Gelecekte Héather ' la olmaya var mıydı ? | |
| | | Melodia Lauren Waldorf 4. Sınıf Ravenclaw
Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 31/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (77/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Perş. Ekim 01, 2009 10:00 pm | |
| Héather’ın saçlarını okşamaya başlamasıyla her şeyi unutmuş gibiydi. Başka bir dünyadaydı artık. Her zaman hayal etmişti bunları, ona sarılmayı, onun göğsüne yaslanıp uyumayı, onun saçlarını okşamasını, birbirlerine her zaman birlikte olacaklarını söylemeyi. “Unutma beni. Hiç unutma. Sensiz yapamayacağım Melodia. Sana öylesine bağlandım ki. Seni öylesine seviyorum ki. Sen benim… Ahh Melodia. Sen... Seni seviyorum. Çok hem de çok. Tamam anlarım istemezsen ama lütfen. Bitirmeme izin var. Seni seviyorum. Hayatımın anlamı sen olmanı istiyorum. Bir tek sen. Her şeyim olur musun? Benim Melodia ' m olur musun?" demesiyle gözyaşları yeniden akmaya başladı ama mutluktandı bu seferkiler. Kalbi şiddetle atıyordu. “Seni seviyorum.” Demişti Héather ona. Bunu o kadar uzun zamandır beklemişti ki! “Ben de seni seviyorum! Hem de asla tahmin edemeyeceğin kadar çok…” dedi kafasını kaldırarak. “Aylardır bana bunu söyleyeceğin günü hayal ediyordum. O zamanlar sadece bir rüyaydı bunlar benim için. Rose vardı o zamanlar. Sana asla söyleyememiş olsam da ondan sana sahip olduğu için nefret ederdim. Kalbinin sahibiydi o. Ölümü asla hak etmese de başında mutlu bile olmuştum. Kalbinde bir yer açıldığını sanmıştım. Sonra seni o halde görünce, ne kadar da bencil davrandığımı fark ettim. Kendimi bir daha layık görmedim sana, umudumu kaybettim. Sonra Ethan girdi olayın içine; seni onunla olup unutacaktım, – Zaten sen Cecile’leydin, kalbindeki boşluğu doldurmuştun – hem de arkadaşlarıma benim de birileriyle olabileceğimi gösterecektim. Ama olaylar çığırından çıktı. Ve sen bizi gördüğünde her şey bitmişti benim için, yüzüne bakamazdım bir daha. Kullanılmakdan daha çok üzmüştü beni bu. Sonuçta kullanan sadece Ethan değildi, ben de onu kullanmıştım. Olayı kaldırabilirdim. Ama kalbimdeki aşka ihanet ettiğimi düşünmek, beni hala ağlatan şey bu…” dedi Héather’ın gözlerinin içine bakarak. Bunları sesli söylemek, hislerini O’na anlatmak çok zor gelmişti ona. Ağlıyordu, yeniden ağlıyordu, çektiği bütün o acıları düşünmek acı veriyordu. Gene de bunları ona söylemek zorundaydı, tutamazdı daha fazla içinde. Ama artık mutluydu, hepsine değmişti, Héather’ı seviyordu, hep sevmişti ve sevmeye de devam edecekti. | |
| | | Héather T. Stéinez 4. Sınıf Gryffindor
Mesaj Sayısı : 23 Lakap : Héat, Héa . Kayıt tarihi : 11/09/09
Rp Puanı Rp Puanı: (86/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Paz Ekim 04, 2009 7:32 pm | |
| Söylenen sözlerin ardından ortama bir hüzün çökmüştü. Kasvet, şu an çok romantik dakikalar yaşayan çifti ele geçirmiş; ruhları olumsuzlukla sarıp sarmalanmıştı. Belki de bunların hepsi sadece Héather için geçerliydi. Héather bu itirafı normal bir zamanda asla yapamazdı. Ama sanki ona şu an da ilahi bir güç yardım etmişti. Melodia ve Héather ' ın birlikte olmaları gerekiyordu. Birbirleri için yaratılmışlardı sanki. 5 ay önce aynı şeyleri Rose içinde söyleyebilirdi belki. Yalnız kalbinde hissetmediği tek şey Rose ' u aldatma düşüncesiydi. İnsan bir ölüyü nasıl aldatabilirdi ki? Melodia ' ya bakamıyordu. Bu saatten sonra reddedilebilirdi, ve bundan sonra nasıl yaşardı onu kimse bilemezdi işte. Melodia ' nın göz yaşları dinmemiş, aksine daha çok artmıştı ve konuşmaya başladı : “Ben de seni seviyorum! Hem de asla tahmin edemeyeceğin kadar çok…” kolları istemdışı kalktı. Sarılmak istiyordu. Melodia ' nın başını göğsüne yaslamak istiyordu ama söyleyecek çok daha fazla şeyi olduğunu anladı ve kendine hakim olarak Melodia ' yı dinlemeye başladı; “Aylardır bana bunu söyleyeceğin günü hayal ediyordum. O zamanlar sadece bir rüyaydı bunlar benim için. Rose vardı o zamanlar. Sana asla söyleyememiş olsam da ondan sana sahip olduğu için nefret ederdim. Kalbinin sahibiydi o. Ölümü asla hak etmese de başında mutlu bile olmuştum. Kalbinde bir yer açıldığını sanmıştım. Sonra seni o halde görünce, ne kadar da bencil davrandığımı fark ettim. Kendimi bir daha layık görmedim sana, umudumu kaybettim. Sonra Ethan girdi olayın içine; seni onunla olup unutacaktım, – Zaten sen Cecile’leydin, kalbindeki boşluğu doldurmuştun" Héather itiraz edercesine kaşlarını kaldırdı. Cecile ' le aralarında hiçbir şey olmamamıştı ki. Sadece belkide biraz olsun Melodia ' yı kıskandırmak için takılmıştı. İçinden kendine küfürler savurarak tekrar dikkatini Melodia ' nın o güzel gözlerine ve her bir kelimesi Héather için büyük anlam taşıyan dudaklarına verdi. Dudakları ne kadar da muhteşemdi. Bunu yeni fark etmesi çok tuhaftı. " Ama olaylar çığırından çıktı. Ve sen bizi gördüğünde her şey bitmişti benim için, yüzüne bakamazdım bir daha. Kullanılmakdan daha çok üzmüştü beni bu. Sonuçta kullanan sadece Ethan değildi, ben de onu kullanmıştım. Olayı kaldırabilirdim. Ama kalbimdeki aşka ihanet ettiğimi düşünmek, beni hala ağlatan şey bu…” Héather kendini dünyanın en mutlu erkeği olarak hissediyordu. Demekki Melodia ' da onu seviyordu belki Héather ' da daha önce. Ama asla daha çok olamazdı. Héather kalbindeki aşkı anlatamazdı. Birgün anlatmak isterdi ama o aşkın büyüklüğünü karşılayacak hiçbir kelime yoktu lugatlarda. Melodia ' nın gözlerinin içine bakmayı sürdürdü. Gözlerinden akan yaşları parmaklarıyla silerek, yaşlı parmağını dudaklarına götürdü. Ellerini, kendi soğuk ellerinin içine aldı ve gözlerine bakmayı bir an olsun kesmeden; " Aşkım, hepsi bitti gitti. Seni o kadar çok seviyorum ki artık ağlama. Bundan sonra sadece biz varız. Sen ve Ben. Melodia ve Héather. Diğerleri sadece geçmişimizde kaldı. Onları gömdük oraya. Kimse aramıza giremez. Sonsuza dek beraber olalım aşkım. Bırakmayalım ellerimizi. " dedi Héather ' ın da gözleri dolarak. Melodia ' nın ellerini dudaklarına götürdü ve hızlıca binbir kere öpmeye başladı. Ve ellerini bırakmadan yanağına ufak bir öpücük kondurdu. O öpücükte büyük anlamlar gizliydi. Usulca Melodia ' nın ıslak saçlarını okşamaya başladı. | |
| | | Melodia Lauren Waldorf 4. Sınıf Ravenclaw
Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 31/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (77/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Paz Ekim 04, 2009 8:49 pm | |
| Konuşmasını bitirdikten sonra başlayan sessizlik, Melodia’ya korku dolu dakikalar yaşatıyordu. Rose’un ölümüne sevindiğini söylemişti ona, söylememeliydi. Ama dayanamamıştı, içindeki her şeyi dışa vurmak zorundaydı artık. "Aşkım, hepsi bitti gitti. Seni o kadar çok seviyorum ki artık ağlama. Bundan sonra sadece biz varız. Sen ve Ben. Melodia ve Héather. Diğerleri sadece geçmişimizde kaldı. Onları gömdük oraya. Kimse aramıza giremez. Sonsuza dek beraber olalım aşkım. Bırakmayalım ellerimizi." deyip gözyaşlarını silmesiyle korku yerini mutluluğa bırakmıştı şimdi. Héather’ın ellerini tutması, öpmesi ve yanağına kondurduğu o masum öpücük… Ağlamayı bırakmıştı artık. Hala ağlamak istiyordu aslında, O’nun söylediği o duygusal sözlerden sonra… Ama artık daha fazla üzmeyecekti onu. Ellerini ellerinin arasından çekip hızla ona sarıldı. Saçlarını okşuyordu şimdi Héather onun. Seviyorlardı birbirlerini, hem de delicesine. Aslında sadece ona sarılmak, hiç konuşmamak istiyordu. Ama duramıyordu işte, gerçekten her şeyin geride kaldığına emin olamıyordu, Héather hiçbir şeyi önemsemiyor olabilir miydi gerçekten? Bu muhteşem anı mahvetmek onu üzse de konuşmaya başladı. “Yani Rose’un ölümüne sevindiğim için benden nefret etmiyor musun? Ya da en azından bencil olduğumu düşünmüyor musun? Ve Cecile? Ya da Ethan’la olanlar? Biliyorum uzatmamam gerekiyor ama yapamıyorum işte. Üzgünüm.” dedi yere doğru bakarak. Elini Héather tişörtünün üzerinde gezdiriyordu şimdi. Yaptığının farklı bir şekilde anlaşılabileceğini fark etmesiyle birlikte hızla elini çekti, suratı kıpkırmızı olmuştu. [/i] | |
| | | Héather T. Stéinez 4. Sınıf Gryffindor
Mesaj Sayısı : 23 Lakap : Héat, Héa . Kayıt tarihi : 11/09/09
Rp Puanı Rp Puanı: (86/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Çarş. Ekim 07, 2009 3:49 am | |
| " Yani Rose’un ölümüne sevindiğim için benden nefret etmiyor musun? Ya da en azından bencil olduğumu düşünmüyor musun? Ve Cecile? Ya da Ethan’la olanlar? Biliyorum uzatmamam gerekiyor ama yapamıyorum işte. Üzgünüm.”
" Lanet olsun " diye içinden küfürler savurarak göle doğru baktı genç büyücü. Aralarında böyle bir konu geçeceğini hiç düşünmemişti. Cecile Héather için sıradan bir arkadaştan farksızdı. Her ne kadar Cecile onu öyle görmese de Héather ' in hisleri sadece arkadaşçaydı. Cecile ' i biri ona sorsa edeceği tek cümle " İyi kız. " olacaktır. Ondan daha fazla hiçbir şey söyleyemezdi. Ama Melodia ' nın böyle şeyler hissetmesi Héather ' ı çok üzmüştü. Cecile ' le olanları bi kenara bırakırsa asıl düşünmesi gereken şey Rose ' tu. İşte ona karşı kafası çok karışıktı. Evet, Rose ' a gerçekten çok aşıktı. Ama Rose ölmüştü. Ölene kadar onun yasını tutamazdı ki. Ve artık hiçkimseyi düşünemeyecek kadar aşıktı Melodia ' ya. Kimsenin düşündükleri umrunda değildi. Özellikle Ethan ' la tamamen hesabını kapatmamıştı. Sıkı bir görüşme daha yapmalıydı. Tam Melodia ' yı yatıştırmak üzere konuşmaya başlayacakken tişörtünün üzerinde gezinen parmakları hissetti. Kasıldı. Vücur kasları sımsıkı olmuştu. Kıpırdayamadı. Herhangi birşeyde söylemedi. İçinden gelen Melodia ' ya sarılma ve öpme isteğini bastırmaya çalışıyordu ve hızlıca Melodia parmaklarını geri çekti. Kafasını hafifçe oynatıp - bunu nasıl başardıysa - Melodia ' nın yüzünün kıpkırmızı olarak gördü. Melodia utanmıştı. Asıl Héather daha fena durumdaydı. Bu ani kasılmalar ve Melodia ' ya karşı duyduğu arzu tüm bedenini ele geçirmişti. Kendini artık zor tutuyordu. Birden patlayacağını hissetti. Bir yanda utanmış Melodia, bir yanda patlamaya hazır bomba olan Héather. Ve ani bir gevşeme hissetti. Kasları tekrar eski haline dönmüştü. Normal hissediyordu. Aslında tamamen normal değildi. Oldukça yorgundu. Ayaklarını oynatmak istiyordu. Başaramadı. Elleri ve kolları Melodia ' dan uzakta nereye koyacağını bilemiyordu. Bu derin sessizlik ikisi içinde hiç iyi değildi. Artık konuşmalıydı. Derin bir nefes aldı. Gözleri hala ellerindeydi. Gözlerini ellerinden ayırmayarak;
" Ben onları geride bıraktım canım. Lütfen hepsi geçmişimiz olsun. Cecile konusu tahmin ettiğin gibi değil. O dönem seni Ethan ' la görünce öfkem çok ağırdı. Ve Cecile ' le yakın olduk. Ama asla çok yakın olmadık. SAdece ders çıkışlarında ettiğimiz iki cümleden ibaret. Cecile ' e hiç o gözle bakmadım. Ve hiç öyle birşeyler hissetmedim. Kimseye duygularım sana olduğu kadar yoğun değildi. Ve Rose.." durdu yavaşça iç çekti ve devam etmeliydi Son bir güçle bitirdi cümlelerini " O benim için gerçekten farklıydı. Ama sonsuza kadar yasını tutamam. Geçmişe göndermeliyim artık onu. Rose ‘ un ölümünden sonra atlatma sürecimde hep yanımdaydın. Senden sonsuza kadar yanımda olmanı istiyorum.Ama Ethan ‘ a gelince onunla meselemiz henüz kapanmadı. Son bir kere cevabını almalı. Böyle bitmedi yani bu bilsin aşağılık herif. Peki sen gelecekte birbirimizle olacağımıza inanıyor musun Melodia ? Ben inanıyorum. Lütfen kalbinde benden başka kimseye yer olmasın. Seni sevi - “ sözünü bağrışmalar ve ayak sesleri bozdu. Cecile yanında en yakın kız arkadaşı Taylor ile birlikte koşarak geliyorlardı. Héather ayağa kalktı. Sertçe “ Ne oluyor Cecile ? “ Cecile o herkese dalga konusu olduğu, yüzüne yapışan kızıl saçlarını elinin tersiyle geriye itti ve çıkarabildiği en ince sesiyle ; “ Bu ucubeyle ne işin var Héather ? Yatak odasındaki camda gördüğümde sizi resmen öleceğimi hissettim. Sen beni seviyordun. Birden bire gelen ilgin tesadüf olamaz değil mi ? Şimdi bu beyinsizle işin ne söyler misin ? Benden daha mı güzel ? Benden daha mı zeki ? Benden daha mı çok güldürüyor seni ? Ha Héather hadi söyle ! “ Héather resmen neye uğradığını şaşırdı. Bir şey söyleyemiyordu. Dili tutulmuştu sanki. Melodia, Cecile bir hamlede bulunmak istedi fakat Héather izin vermedi ona. Bağırarak; “ Melodia durur musun lütfen “ Melodia ‘ yı kolundan tutarak Cecile bakarak “ Ben sana asla umut vermedim. Ve seni seviyorum demedim. Şimdi ne diye kendini böyle rezil ediyorsun. Asıl aptal olan sensin. Aynı zamanda ucube de. Birden bire bir ilgi filan gelmedi. 3 defa konuştuk diye seni seviyorum anlamına mı geliyor yani ? Beynin bunu böylemi algılıyor ? Yazık gerçekten. “ Melodia ‘ nın elini kendi ellerine aldı ve öfke dolu gözlerle ; “ Madem öyle ilk sen bil. Melodia ‘ yla çıkıyoruz. Ve birbirimizi çok seviyoruz. Ne sen ne de başkası bunu asla zedeleyemez, değiştiremez, yorum bile yapamazsın. Tamam mı ? Git şimdi herkese söyle. “ Cecile gözlerinden süzülen yaşları eliyle silerek, Taylor ‘ ı kolundan çekerek tam gitmeye hazırlanırken, Héather Melodia ‘ nın elini bırakarak Cecile ‘ in koluna yapıştı. Sertçe tutup Cecile ‘ in yüzünü Melodia ‘ ya döndürerek ; “ Hayır ilk önce özür dileyeceksin. Çabuk, bekliyoruz “ Cecile isteyemerek de olsa Melodia ‘ ya öldürücü bakışlar atarak ; “ Özür dilerim. " dedi Héather bile duymakta zorlanarak. Kızın kolunu bıraktı ve ağacın yanında sinirli meraklı bakışlarla Héather ‘ a bakan Melodia ‘ ya döndü. Söyleyecek pek bir şeyi yoktu. Aklına yapacak bir şeyde gelmiyordu. Durumu tamamen çaresizdi. Melodia ‘ dan gelen ufacık bir anlayış onu kendine getirebilirdi. Ağaca yaslandı derin bir bir “ Of “ çekerek söyleyebileceği en iyi kelimeleri sarf etmeye çalıştı. “ Gerçekten Melodia böyle bir durum söz konusu değil. Kendi uydurması. Ama özür dilerim. O lafların hiç birini hak etmedin. Özür dilerim.” dedi gözlerini kapadı ve Melodia ‘ ya bakamıyordu. İç dünyasıyla boğuşuyordu. | |
| | | Melodia Lauren Waldorf 4. Sınıf Ravenclaw
Mesaj Sayısı : 54 Kayıt tarihi : 31/08/09
Rp Puanı Rp Puanı: (77/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Perş. Ekim 08, 2009 11:03 pm | |
| "Ben onları geride bıraktım canım. Lütfen hepsi geçmişimiz olsun. Cecile konusu tahmin ettiğin gibi değil. O dönem seni Ethan ' la görünce öfkem çok ağırdı. Ve Cecile ' le yakın olduk. Ama asla çok yakın olmadık. Sadece ders çıkışlarında ettiğimiz iki cümleden ibaret. Cecile ' e hiç o gözle bakmadım. Ve hiç öyle bir şeyler hissetmedim. Kimseye duygularım sana olduğu kadar yoğun değildi. Ve Rose… O benim için gerçekten farklıydı. Ama sonsuza kadar yasını tutamam. Geçmişe göndermeliyim artık onu. Rose ‘ un ölümünden sonra atlatma sürecimde hep yanımdaydın. Senden sonsuza kadar yanımda olmanı istiyorum. Ama Ethan ‘ a gelince onunla meselemiz henüz kapanmadı. Son bir kere cevabını almalı. Böyle bitmedi yani bu bilsin aşağılık herif. Peki, sen gelecekte birbirimizle olacağımıza inanıyor musun Melodia? Ben inanıyorum. Lütfen kalbinde benden başka kimseye yer olmasın. Seni sevi-“ Héather’ı sözleri Cecile’in bağrışmalarıyla kesilmişti. Bu aptal kız yüzünden duymaktan en çok mutlu olduğu cümleyi söyleyememişti Héather, ona seni seviyorum diyememişti. Héather’ın ayağa kalkıp Cecile’e bağırmasına kadar geçen kısa birkaç saniye içinde aklından bir sürü şey geçmişti. Rose… Evet, ölümünden sonra Héather’a hep destek olmuştu. Onun tahmin edemeyeceği kadar zor gelmişti bu ona. O’nu o perişan halde görmek, ona o hiç sevmediği kızın iyi yönlerini hatırlatmak, her zaman kalbinde yaşayacağını söylemek… Hiçbiri göründüğü kadar kolay olmamıştı, her gece o yıkılmış Héather’ı ve Rose’a olan aşkını düşünüp ağlamıştı. Ama bunları ona söylemeyecekti tabi, daha fazla hatırlatmamalıydı olanları ona. Ve Ethan… Aslında Héather’ın onla işinin bitmemesi, hatta büyük olasılıkla onu pataklayacak olması Melodia’yı mutlu ediyordu. Olanları önemsediği gösterirdi sonuçta bu. Hem onun için de bir nevi intikam olacaktı. Héather’ı ikna edebilirse o sırada yanlarında olup olayları izlemek epey güzel olabilirdi.
Héather sertçe “Ne oluyor Cecile?!” demesiyle dikkatini olaylara verdi. “Bu ucubeyle ne işin var Héather? Yatak odasındaki camda gördüğümde sizi resmen öleceğimi hissettim. Sen beni seviyordun. Birden bire gelen ilgin tesadüf olamaz değil mi? Şimdi bu beyinsizle işin ne söyler misin? Benden daha mı güzel? Benden daha mı zeki? Benden daha mı çok güldürüyor seni? Ha Héather hadi söyle!” Kız cırtlak sesiyle deli gibi bağırıyor, ortalığı inletiyordu. Bütün bahçenin gözü onların üzerlerindeydi şimdi. Héather kesinlikle bu kıza karşı bir şeyler hissetmiş olamazdı, ona şu an gerçekten inanmıştı. Yani herhangi biri bu kızdan hoşlanabilir miydi ki? Ona neler diyordu hem de öyle. Tabii ki Melodia ondan daha güzeldi, en azından metrelerce uzaktan parlayan yağlı saçlara sahip değildi. Zekâ konusunu ise tartışmaya bile değmezdi. Ama güldürme konusundan emin değildi, bir aptalın ne kadar komik olabileceği asla belli olmazdı. ‘Sen beni seviyordun’, bu cümle Melodia’yı sinirlendirse de gülmesine yol açtı. Yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı. Ne sanıyordu ki bu kız kendini? Başında o da Héather’ın Cecile’den hoşlandığını düşünmüştü ama sevmek, aklının ucundan bile geçmemişti. Sert bir şekilde oturduğu yerden kalktı, Cecile söylediklerinin cezasını çekecekti. Kıza doğru bir hamle yapacakken Héather’ın onu kolundan yakalayıp bağırmasıyla durmak zorunda kaldı. Kurtulmaya çalıştıysa da çocuk onun için fazla güçlüydü. Tam ağzını açacaktı ki Héather konuşmaya başladı. “Ben sana asla umut vermedim. Ve seni seviyorum demedim. Şimdi ne diye kendini böyle rezil ediyorsun. Asıl aptal olan sensin. Aynı zamanda ucube de. Birden bire bir ilgi filan gelmedi. 3 defa konuştuk diye seni seviyorum anlamına mı geliyor yani? Beynin bunu böylemi algılıyor? Yazık gerçekten. Madem öyle ilk sen bil. Melodia ‘ yla çıkıyoruz. Ve birbirimizi çok seviyoruz. Ne sen ne de başkası bunu asla zedeleyemez, değiştiremez, yorum bile yapamazsın. Tamam mı? Git şimdi herkese söyle.” Melodia önce Héather’ın ellerinin arasındaki ellerine, sonra da Cecile’in yaşlı gözlerine baktı ve yüzüne dev gibi bir gülümseme yayıldı. Héather’ın onun için söylediklerinden çok Cecile için söyledikleri mutlu etmişti onu. Çocuk sinirlendiği zaman her zamankinden çok daha farklı olabiliyordu, çok daha sert. Kız tam gidiyordu ki Héather koluna yapışıp Melodia’dan özür dilemesini sağladı. Duyması pek de kolay olmayan bir özür duysa da, kızın çaresizliği hoşuna gitmişti Melodia’nın. Sırıtışı daha da büyüdü. Şu an bir şey yapamamış olabilirdi ama kız söylediklerinin cezasını çekecekti. Onu gerçek bir ucubeye döndürmek iyi bir fikir olabilirdi. Onu sinirlendirmenin doğru bir şey olmadığını anlamalıydı. Her zaman dışardan gözüktüğü gibi neşeli veya temiz kalpli değildi. Zaten bugün olanlar birkaç saat içinde okulda yayılacak, Cecile söylediklerinden dolayı rezil olacaktı ama bu Melodia için yeterli değildi. Onu bir ucubeye dönüştürmeyi, sonra da duygularıyla oynamayı düşünüyordu. Kimlerden yardım alacağını da biliyordu. Bugün Héather’dan konuşmaya başlayacaktı tabii herkes bir de. Bir sürü kızın onun peşinden koştuğu duyulacak, popülaritesi bir anda artacaktı. Ona rakip çıkmasın da devamını halledebilirdi. Melodia ondan hoşlanan bir sürü kişi tanıyordu. Hatta en yakın arkadaşı Rachel da onlardan biriydi. Kızın Melodia’nın onu ne kadar çok sevdiğini anlayacağını umuyordu. Yoksa aralarında büyük bir tartışma çıkabilirdi.
“Gerçekten Melodia böyle bir durum söz konusu değil. Kendi uydurması. Ama özür dilerim. O lafların hiç birini hak etmedin. Özür dilerim.” dedi gözlerini kapayıp ağaca yaslanan çocuk. Melodia da yanına oturup konuşmaya başladı. “Sana inanıyorum merak etme. Hem zaten böyle birini kim sevebilir yani. Hem özür dilemene de hiç gerek yok. O lafları söyleyen sen değilsin sonuçta. Çok da iyi laf soktun doğruyu söylemek gerekirse.” Çocuğun sırtına bir şaplak indirdi. Artık sevgili oldukları için o komik, arkadaşça zamanlarının da geride kalmayacağını umuyordu. Héather'ın biraz önce sertçe tuttuğu, şimdi kızarmış olan kolunu ovuşturdu ve konuşmaya devam etti. “Ama beni tutmamanı tercih ederdim. En azından bırak da kızları ben halledeyim. Hem onunla da işim burada bitmedi. Bana ucube demenin cezasını çekecek o küçük *gereğinden fazla dişi davranan bayan anlamındaki sözcük*.” Gülümsemesi sinirli bir ifadeye dönüşmüştü, gözlerinden ateş fışkırıyordu. “Neyse sen bunları boş ver, bunlar benim halletmem gereken işler. Ha bu arada, Sen Ethan’ı pataklarken yanında oturup çocuğun haline gülebilir miyim? Onun acı çekmesi kesinlikle bana keyif verecek.” dedi gülerek. Önceden arkadaş oldukları için Héather’ın onun bu şeytani tarafını garipsemeyeceğini düşünüyordu ama gene de emin değildi. Ondan başından beri hoşlanmıştı ve bu yüzden onun yanında hep iyi bir kız olmaya çalışmıştı. Bu yönünün onu rahatsız etmeyeceğini umuyordu, sonuçta sadece sevmediklerine karşı böyleydi. Gene de içini heyecan kapladı. | |
| | | Héather T. Stéinez 4. Sınıf Gryffindor
Mesaj Sayısı : 23 Lakap : Héat, Héa . Kayıt tarihi : 11/09/09
Rp Puanı Rp Puanı: (86/100)
| Konu: Geri: Beklenmeyen Aşk Paz Ekim 11, 2009 7:10 pm | |
| Daha kaç kişi karşı çıkacaktı onlara. Ne vardı ki yani. Ayıp mıydı değişen duyguları. İlk önce dost olabilirdi ve şimdi sevgili. Bunu yadırganacak bir şey değildi ki. Bu yaşadıklarına farklı gözlerle bakanlar en büyük saçmalığı yapmaktadırlar.
Héather kendi iç dünyasıyla boğuşuyordu. Cecile onun gerçekten ciddi anlamda sinirlerini bozmuştu. Tüm dedikodulara kulaklarını kapayabilir miydi? Herkesin ne düşündüğünü umursamayabilir miydi? Gerçekten aşk her şeye yeter miydi? Ya profesörler? Bir anda ikisine karşı gözleri farklı şekilde bakacaktı. Dost ayağına farklı şeyler yaptıklarını sancaklardı. Héather tüm bunlarını kafasından attı ve kendini mantıklı düşünmeye zorladı. Melodia bir gün hayatından çıkarsa kesinlikle atlatamazdı ve mahvolurdu. Özellikle Rose ‘ tan sonra tam bir dibe çöküş olurdu onun için. Ya Melodia? Melodia içinde aynı şeyleri söyleyebilirdi. Ona sonsuz bağlılıkla güveniyordu. İlişkileri gerçekten sağlamdı. Kimse aşklarına gölge düşüremezdi. Melodia ‘ nın sesiyle istem dışı dikleşti . “Sana inanıyorum merak etme. Hem zaten böyle ‘ ın birini kim sevebilir yani. Hem özür dilemene de hiç gerek yok. O lafları söyleyen sen değilsin sonuçta. Çok da iyi laf soktun doğruyu söylemek gerekirse.” Dedi ve Héather sırtına bir şaplak indirdi Melodia. Héather ‘ ın yüzünü kocaman bir tebessüm kapladı. Bu hareketi Héather ‘ a biraz garip gelmişti. Eskiden arkadaş olabilirlerdi ama şu an sevgililerdi. Sevgililerin birbirlerine şaplak attığına hiç rastlamamıştı Héather. Veya Héather biraz fazla uçmuştu. Kendini bu sevgili olayına öyle kaptırmıştı ki geçmişleri bir an silinmişti aklından. Ne de olsa eskiden çok yakın iki dosttular. Ve bir şeyler yaşanmadan önce veya aralarının da ki sevginin boyut değiştirmeden önce böyle hareketleri olurdu ikisinin de. Aslında şimdi yadıgamaması gerekirdi. Héather ‘ ın duygu yoğunluğu bir an da baş gösterip her şeyi mahvedebilirdi. “ Biraz yavaş gitsek iyi olur sanırım. Ne de zamanla alışacağızdır ikimizde artık dostluk sınırlarını aştığımızı.” Diye düşündü. Herşeyin gayet normal olduğu izlenimi vermek için yüzündeki tebessümü, kafasında dönen bin bir düşünce silemedi Héather ‘ ın. Ve hiçbir şey de söylemedi. Melodia ‘ yı bir anda sıkmak istemiyordu. O asi ruhunu tanıyordu. Ne de olsa Héather ‘ ın anında pek açığa çıktığını görmese de yine de Melodia ‘ yı gayet iyi tanıyordu. Héather Melodia ‘ yı sakince süzdükten sonra Héather ‘ ın tuttuğu kolunu ovduğunu gördü. Tam “ Canın çok acıdı mı “ diyecekken Melodia gülümseyerek; “Ama beni tutmamanı tercih ederdim. En azından bırak da kızları ben halledeyim. Hem onunla da işim burada bitmedi. Bana ucube demenin cezasını çekecek o küçük *gereğinden fazla dişi davranan bayan, anlamındaki sözcük*.” Gözlerinde bir anda parlayan bir ışık çaktı ve etrafa ateşler saçarak; “Neyse sen bunları boş ver, bunlar benim halletmem gereken işler. Ha bu arada, Sen Ethan’ı pataklarken yanında oturup çocuğun haline gülebilir miyim? Onun acı çekmesi kesinlikle bana keyif verecek.” Héather ‘ ın kalp atışları hızlandı ve birden kalbinde bir umutsuzluk duygusu kapladı. Melodia ‘ nın bu kadar zalim olabileceğini bilmiyordu. Héather bu olanları hiç yaşamayı dilerken Melodia ise keyif almıştı sanki. İnsanları tanıdığından yüzde yüz emin olan Héather, kendini hayal kırıklığına uğratmak istemedi. Melodia ‘ yı sorgulamak istemiyordu. Gözlerini Melodia ‘ dan göle doğru çevirdi. Dünyada en nefret ettiği şey varsa o da hayal kırıklığıdır. Bu, hayatında bir çok kere meydana gelmiş ve Héather ‘ ın canını çok yakmıştı. Aynı şekilde Melodia ‘ dan gelmesini istemiyordu. Melodia ‘ ya gözlerini kısarak baktı. Kendinden emin ve sesini düz tutmaya çalışarak “ Hayır Melodia buna izin veremem. Ayrıca insanların acı çekmesini izlemek hiç de keyifli bir şey değil. Emin ol kötü bir şey. Gerçi ben o pisliği döverken büyük haz alacağım ama unut bunu. Tek başıma halledebilirim.” Dedi sesine birazcık rica etme ve tutku katarak ; “ Ve aşkım lütfen arkamızdan konuşanları duymazdan gel. Kavgalara ve cezalara ihtiyacımız yok. Onlar istedikleri kadar konuşabilirler. Biz kendimize bakalım. Ve belki de gelecek günleri düşleyebiliriz. “Hızlı gitmekten korkarak sustu. Aslında daha ne olacağını ikisi de bilmiyordu. Ama Héather ‘ dı bu işte. Güvendiği ve sevdiği birini bulduktan sonra kaybetmek istemiyordu. Geleceğinde hep o olsun istiyordu. Ama bunlar Melodia ve Héather ‘ dı. Biraz farklı karakterlere sahip olsalar bile – Héather şimdi biraz daha anlamıştı – Melodia tek kişi olsun istiyordu. Onu seviyordu ve onun tarafından seviliyordu. Bundan başka hayatta müthiş olan ne vardı ki? Melodia ‘ dan gelecek cevabı bekliyordu. İçinden “ Keşke hiç söylemeseydim. “ diyerek kendine lanetler ederken bir yandan Melodia ‘ nın elini ellerinin arasına aldı ve Melodia ‘ nın elini açıp içinden çizgilerle oynamaya başladı. Artık gitmeleri gerekmiş gibi yağmur şiddetini arttırmıştı. Melodia hasta olabilirdi. İçeri girseler iyi olurdu. Melodia ' nın ayğa kalkmasına yardım ederek, elini tutarak beraber Hogwarts ' a doğru koşmaya başladılar. Yerden yükselen çim kokusu ve meraklı bakışları takmamak süper bir duyguydu.
Bitmiştir | |
| | | | Beklenmeyen Aşk | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|