HCBO Role Play Game
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
Kaçamak Nqqlnl
HCBO Role Play Game
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
Kaçamak Nqqlnl
HCBO Role Play Game
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kaçamak

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Amandéla Cynthia Dawson
Sihir Tarihi Profesörü | Hufflepuff Bina Sorumlusu
Sihir Tarihi Profesörü | Hufflepuff Bina Sorumlusu
Amandéla Cynthia Dawson


Mesaj Sayısı : 51
Lakap : Amy
Kayıt tarihi : 29/08/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
Kaçamak Left_bar_bleue87/100Kaçamak Empty_bar_bleue  (87/100)

Kaçamak Empty
MesajKonu: Kaçamak   Kaçamak I_icon_minitimeC.tesi Eyl. 05, 2009 1:37 am

Paris'in bu küçük, pastel renkleriyle boyanmış şirin kafesinde genç bir bayan oturmuş, sıkıntıyla çevresine bakınıyordu. Çikolata kahvesi rengindeki gözleri ne kadar sıkıldığının ve bunaldığının tek göstergesiydi. Yorgunluğunu üzerinden atmak için kısa süreli bir tatile gelen Amy, şehrin bu şekilde üne kavuşmasına neden olan sevgilileri her gördüğünde suratını buruşturuyordu. Nispet eder gibi bir havası vardı bazılarının. Elele tutuşup şehirde iki tur atınca her şey bitiyordu çünkü. Canı sıkılan genç cadı iç geçirerek başını öne eğdi, bu konuda konuşmak ona düşmezdi. En son biriyle çıktığında sadece on dört yaşındaydı. Üzerinden bu kadar zaman geçtiğini hatırlayınca, biraz önce gevşemiş olan yüz hatları bir kez daha memnuniyetsizlikle kırıştı. O sırada yanına gelen garsonu fark etmemişti. 'Matmazel, ne arzu edersiniz?' Başını, düşüncelerini bölen genç adama bakmak için kaldıran Amy gülümseyerek 'Sade bir kahve lütfen.' dedi. Garson başını sallayarak yanından uzaklaşınca, o da kafenin penceresinden dışarıyı seyretmeye devam etti. Kendine acı çektirmek ister gibi bir hali vardı. Biraz sonra boş boş dalıp gitmekten de sıkıldı ve eskiden kalma bir alışkanlıkla giysilerini düzeltmeye başladı. İnce askılı, buz mavisi elbisesinin katlarını düzeltti, aynasında bir kez daha saçına başına baktı. Garson kahvesini getirdiğinde, bundan da sıkılmaya başlamıştı. İçeceğini yudumlarken kendini sadece ona bırakmaya karar verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicholas Wayne
Z.A.Y. Başkanı | Biçim Değiştirme Profesörü | Gryffindor Bina Sorumlusu
Z.A.Y. Başkanı | Biçim Değiştirme Profesörü | Gryffindor Bina Sorumlusu
Nicholas Wayne


Mesaj Sayısı : 46
Lakap : Nick
Kayıt tarihi : 29/08/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
Kaçamak Left_bar_bleue95/100Kaçamak Empty_bar_bleue  (95/100)

Kaçamak Empty
MesajKonu: Geri: Kaçamak   Kaçamak I_icon_minitimeC.tesi Eyl. 05, 2009 2:19 am

Bu sokaklarda yürümek hem hoş hem de bir o kadar da sıkıcı bir durumdu. Çünkü Paris, Nick için her zaman çok karışık bir şehir olmuştu. Büyük bir gürültünün arasındaki onca sevgili, fakat birbirlerinden başka hiçbir şeyi umursamayışları. En önemlisi de; her birinin gözlerindeki ışıltı. Aşk bu şehirde her yerdeydi gerçekten. Ama bu kadar fazla olan bir şey burada neden bu kadar değerliydi?

Böyle düşünmesi normal değildi. Ama o kadar gergindi ki. Amy'le buluşacaktı. Ne düşündüğünün bile farkına varabileceği kesin değildi. Kalbi hızla atıyordu. En son kalbini ne zaman böyle olduğunu hatırlayınca irkildi. Babasının hayatına mal olan hainin ayaklarına kapanışı... Yeşil bir ışık... Ve nihayetinde gelen huzur. İntikam, hırs ve nefretle geçen hayatından sonra aşk, şimdiye kadar hissettiği en karışık duyguydu. Ama hiçbir önemi yoktu. Amy'nin gözlerine baktığında tüm sıkıntılarını unutacak, heyecanının yerini mutluluk alacaktı. Yürürken bir yandan da aklından geçen düşünceler, başına bir ağrı saplanmasına neden olmuştu. Ama taş sokakta ayakkabılarının çıkardığı tıkırtılarla oluşan ritim, ağrıyı bastırıyordu. Ne kadar zaman geçtiğini kestirememişti ki "Café Les Deux Magots" tabelası ilişti gözüne. Masalarda göz gezdirdi. İşte Amy oradaydı. Kalbi daha hızlı çarpmaya başladı. Usulca masaya doğru yürüdü ve karşısına oturdu.

"Merhaba. Nasılsın?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hcbo.roleplaylife.net/lejant-f6/nicholas-wayne-t114.htm
Amandéla Cynthia Dawson
Sihir Tarihi Profesörü | Hufflepuff Bina Sorumlusu
Sihir Tarihi Profesörü | Hufflepuff Bina Sorumlusu
Amandéla Cynthia Dawson


Mesaj Sayısı : 51
Lakap : Amy
Kayıt tarihi : 29/08/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
Kaçamak Left_bar_bleue87/100Kaçamak Empty_bar_bleue  (87/100)

Kaçamak Empty
MesajKonu: Geri: Kaçamak   Kaçamak I_icon_minitimeC.tesi Eyl. 05, 2009 2:39 am

Aman Tanrım, Nick geliyordu işte. O daha kafeye bile giremeden, sadece onu gördüğü zamanda bile kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. Her zamanki gibi çok ama çok yakışıklıydı. Koyu renk saçları, giyim tarzı, etkileyici davranışları... Amy birden kendisini çok keyifsiz, çok çocuksu görmeye başladı. Nick olmak istediği, ama bunun için hiçbir çaba sarf etmediği şeylerin hepsinin karşılığıydı. Kendisi ise sanki her açıdan eksik, kendine güveni bile olmayan küçük bir kızdı. Dudaklarını ısırdı, yine $saçmalamaya başladığını anlaması oldukça uzun bir zamanını almıştı. Öncelikle, tedirgin olacağı bir şey yoktu aslında, o ve genç adam bu şekilde gayet iyi anlaşıyorlardı. Ayrıca buna alışması gerekiyordu, sonuçta bundan sonra birbirlerini okulda sık sık göreceklerdi. Belki biçim değiştirme konusunda ondan özel olarak yardım bile isteyebilirdi, çok iyi sayılmazdı çünkü bu alanda. 'Özel' lafına takılıp kaldı ve yüzünün biraz kızardığını hissetti.

'Merhaba. Nasılsın?' Karşısına oturan Nick'le bir an göz göze geldiler ve Amy hemen gözlerini kaçırdı. Hala bir çocuk gibi utanıyordu. Bir yandan da Nick'e karşı böyle bir şeyler hissedebilmenin verdiği kocaman bir mutluluk vardı. İki duygu arasında sıkışıp kalmışken, genç adamın sorusunu yanıtlamakta biraz geciktiğini fark etti ve hemen durumu toparlamaya çalıştı. 'Merhaba, Nicholas. Ben çok iyiyim, teşekkür ederim, sadece yorgunum biraz. Senin nasıl gidiyor?' Kahve kupasını masanın üzerine koydu ve bütün dikkatini karşısında oturan yakışıklı büyücüye verdi, söyleyeceği hiçbir şeyi kaçırmak istemiyormuş gibi bir havası vardı. Sonra, masanın onun tarafına yakın olan bölgesinin boş olduğunu fark etti ve hemen ekledi. 'Bir şeyler içmez miydin?' diye ekledi neşeli bir ses tonuyla. Aslında ona kendi hazırladığı içeceklerden birini sunabilmeyi çok isterdi, ama şu anda bir kafedelerdi. Belki ilerde... Nick'in zihnefend özelliği olup olmadığını hatırlayamayan Amy bir anda düşüncelerine son verdi ve kendini şimdiye döndürdü. Böyle düşündüğünü bilse Nick nasıl bir tepki verirdi bilmiyordu, ama şu anda öğrenmek istediği de söylenemezdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicholas Wayne
Z.A.Y. Başkanı | Biçim Değiştirme Profesörü | Gryffindor Bina Sorumlusu
Z.A.Y. Başkanı | Biçim Değiştirme Profesörü | Gryffindor Bina Sorumlusu
Nicholas Wayne


Mesaj Sayısı : 46
Lakap : Nick
Kayıt tarihi : 29/08/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
Kaçamak Left_bar_bleue95/100Kaçamak Empty_bar_bleue  (95/100)

Kaçamak Empty
MesajKonu: Geri: Kaçamak   Kaçamak I_icon_minitimePaz Eyl. 06, 2009 11:29 pm

" Merhaba, Nicholas. Ben çok iyiyim, teşekkür ederim, sadece yorgunum biraz. Senin nasıl gidiyor? " Bunları söylerken Amy'nin biraz gergin olduğunu hissetti ister istemez. Ama kendisi de pek sakin sayılmazdı. Üstelik normalde oldukça soğukkanlıydı. " Bir şeyler içmez miydin? " Bu sözleri işittiğinde aradan geçen birkaç saniyenin farkına varamamıştı Nick. Nasıl bir ses tonuyla konuşması gerektiğini bilmiyordu. Zihinfendar olduğunu hatırladı fakat eğer Amy'nin düşüncelerini okursa çok büyük bir saygısızlık yapmış olurdu. Elbette onun da kendisi gibi hissedip hissetmediğini öğrenmek için can atıyordu. " Evet, elbette. Kahveye hayır demem doğrusu. " Yüzüne özenle seçilmiş bir tebessüm yerleştirdi. Gözleriyle garsonu aramaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra buldu ve elini havaya kaldırıp yanına çağırdı. Sert bir kahve isteyip tekrar Amy'ye döndü bakışları. Söylemek istediği onca şeye rağmen şimdi sadece susuyordu. Nerden geldiğini anlayamadığı bir cesaretin tüm bedenini ele geçirdiğini hissetmişti. Karşısında tüm masumluğuyla oturan genç kadına hayran kalmamak elde değildi ki! Alacağı tepkiyi umursamadan, genç kadının narin ellerini avuçları arasına aldı. Usulca dudaklarına götürüp, masum bir öpücük kondurdu. Amy'den bakışlarını kaçırarak, -çünkü genç kadının yüzünde nasıl bir ifade oluştuğunu bilmiyor ve cesaretinin kırılmasından korkuyordu- konuşmaya başladı duyulur duyulmaz bir sesle. " Bana ne yaptın böyle? Senin yanındayken bambaşka bir ben oluyorum. İşin garip tarafı, bu 'aşık ben'den hiç şikayetim yok. Tek korkum hayal kırıklığına uğramak... " Ne yapıyordu böyle? Saçmaladığını fark edip, masaya yeni gelen kahvesinden bir yudum aldı ve Amy'nin ellerini masanın üzerine bıraktı yavaşça. İçten içe kendine kızıyordu. ' Ne kadar aptalsın Nick! Aşık ben mi? Nasıl bir vurguydu o öyle! Lanet olsun! '
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hcbo.roleplaylife.net/lejant-f6/nicholas-wayne-t114.htm
Amandéla Cynthia Dawson
Sihir Tarihi Profesörü | Hufflepuff Bina Sorumlusu
Sihir Tarihi Profesörü | Hufflepuff Bina Sorumlusu
Amandéla Cynthia Dawson


Mesaj Sayısı : 51
Lakap : Amy
Kayıt tarihi : 29/08/09

Rp Puanı
Rp Puanı:
Kaçamak Left_bar_bleue87/100Kaçamak Empty_bar_bleue  (87/100)

Kaçamak Empty
MesajKonu: Geri: Kaçamak   Kaçamak I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 09, 2009 11:01 am

Yine eli ayağı birbirine dolaşmaya başlamıştı, sanki duyguları ve düşünceleri tamamen iyi bir yöne doğru gitmeye başlarken, vücudunun verdiği tepkiler bir o kadar ters oluyordu. Elleri titremeye başlamıştı, beyninin içinden bir ses 'Senin gibi küçük bir çocuğu neden istesin ki? Saçmalama kızım. Zora koşuyorsun.' diyip durmaya başlamıştı. Kafasını iki yana salladı, o sırada Nick de kendine bir kahve ısmarlamıştı. Kendine güveni bu yakışıklı, oldukça iyi kalpli ve - gülümseyişiyle bile hayran bırakabilen - adamın karşısında bir kez daha yerle bir olurken, onun o güzel gözlerine bile bakamamanın acısını yaşıyordu. O sırada onu fazlasıyla şaşırtan bir şey oldu ve Nick onun elini tutarak öptü. O sırada uyuşup kalmış olan bedeninde bir şeylerin değiştiğini fark etti genç cadı - kelebek miydi bunlar? Kocaman açılmış gözleriyle Nick'e baktı ve onun kendisine bakmadığını fark etti. Bunun üzerine yüzüne daha normal bir ifade yerleştirmeye çalıştı, en azından yanlış anlaşılmayacak bir ifade. 'Bana ne yaptın böyle? Senin yanındayken bambaşka bir ben oluyorum. İşin garip tarafı, bu 'aşık ben'den hiç şikayetim yok. Tek korkum hayal kırıklığına uğramak...' Amy diyecek bir laf bulamadı o anda. Kalbi normal hızından beş altı kat daha hızlı atıyordu. Bir elini kalbinin üzerine koyarak onu biraz sakinleştirmeyi denedi. Bu başarılı olamayınca bir kere yutkundu. 'Evet, evet, evet!' diye çığlık çığlığa bağırıyordu içinde bir şeyler, demin konuşan küskün ve kötücül sese karşı. Sadece bu lafların dudaklarından dökülmesine ihtiyacı vardı. Yüzüne yavaş yavaş bir gülümsemenin yayıldığını fark etti. Zaten bunun için yeterince beklememiş miydi? Hem Nicholas'ı, hem de kendini daha fazla yormanın ne anlamı vardı? Suskunluğunun yarattığı gerginliği bozmak istercesine, çılgınlar gibi bir neşeyle, 'Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım,' diye fısıldadı. Sesinin hala fısıltı halinde çıkmasına şaşırıyordu, sevinçle yeri göğü yıkmayı beklemişti oysa ki. 'Sana ne yapmış olabileceğimi bilmiyorum, Nicholas Wayne, ama benim başıma gelenlere ne ad koymam gerektiğini çok iyi biliyorum. Sana aşık oldum. Daha ötesi yok.' Yanaklarının kızardığına emindi, daha önce sevdiği birine hiç bu kadar dürüstçe açılamamıştı. Bu sefer sevinçten titreyen elleriyle Nick'in kahveyi tutan elini kavradı ve bardağı masaya bırakmasını sağladı. Sonra uzandı ve sevdiği adamın dudaklarına masum, ama tutkulu bir öpücük kondurdu. Belki birazcık aceleci davranmıştı, ama bunun ona iyi geldiğini inkar edemezdi. Bunun için fazlasıyla uyuşmuştu beyni. Ayrıldıklarında sandalyesine geri oturdu ve biraz mahcup bir gülümsemeyle Nick'e baktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kaçamak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HCBO Role Play Game :: Yerleşim Ülkeleri :: Fransa :: Les Deux Magots Cafe-
Buraya geçin: